‘Dostluk’ kavramını, sinema yoluyla yine okumak, düşünmek ve hayatımızdaki yansımalarını çoğaltmak niyetiyle yola çıkan Milletlerarası Kızılay Dostluk Kısa Sinema Festivali’nde mükafatlar Atlas 1948 Sineması’nda düzenlenen merasim ile sahiplerine takdim edildi.
Ödül merasimi, Kırşehir’den gelen 3 Alp kümesinin konseriyle açıldı. Açılış konuşmasını yapan Şenlik Lideri Faysal Soysal, “5. defa düzenlediğimiz şenliğimizde bu yıl da bizleri yalnız bırakmadığınız için, teşrifleriniz için teşekkür ederiz. Bir hayale inanmak, bunun düşünü görmek ve bunu bir sanat formunda gelecek kuşaklara bırakmak, insanın yaptığı en ulvi işlerinden biri. Sanatkarlarımız olmasa nasıl bir hayat yaşardık? Ne kadar yavan, kurak ve anlamsız bir yere sürüklenirdik. Dünya çatışmalar, kapitalizm ve birbirini tanımama üzerine ve yok etme üzerine şekillenmiş. Harikulade bir hırs ve yarış var. Yoksulun, mazlumun ve yardıma muhtaç olanların tutunacak bir kolu yok. Sanatkarlar bunların kederlerini, dünyasını üniversal sanat formlarıyla bizlere sunuyorlar. Bu yıl dünyanın 48 ülkesinden 522 sinema aldık. Bir şeyleri düzeltme ve anlamlandırma, empati kurarak ötekini tanıma üzerine sinemalarını bize gönderdiler. Hepsine huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Bunlardan 48 sinema ve 16 belgeseli sizlere ulaştırmaya çalıştık. Şenlik kapsamında kısa sinema atölyesi ve Fono Sinema dayanağıyla post yapım atölyesi yapıldı. Ayrıyeten değerli panellerde değerli konuklarımız Ercan Kesal, Adnan Özer üzere sanatkarlarımızı konuk ettik. Açılışta Atalay Taşdiken’in Ah Palavra Dünyada dokümanının gösterimiyle dostluğu ve Neşet Ertaş’ı konuştuk. Bunların ardında büyük bir takım ve altı aylık bir emek var. Dayanak verenlere çok teşekkür ederiz. Bu şenlikte sinemalarıyla olan, sinema dostluğunu pekiştiren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Kerem Kınık: En çok dostluğun konuşulmasını istiyoruz
Türk Kızılay Genel Lideri Kerem Kınık, “Dostluk kazansın diye başladığımız bu sanat seyahatinde dostlar kazanarak, dostluğun mecrasını genişleterek devam ediyoruz. 5.’ncisini birlikte yapıyoruz. Biz en çok dostluğa muhtacız, en çok dostluğun konuşulmasını istiyoruz. Bu yüzden Kızılay hilali burada, bu şenlik içinde yer alıyor. Bugün silah zoruyla, meskenini, ülkesini terk etmiş, 100 milyon insan dost arıyor. Ekonomik sebeplerle ülkesini terk etmiş 280 milyon göçmen dost arıyor. Gözünü göç seyahatlerinde yahut çadırlarda açan bebekler dost arıyor. Her akşam başını yastığa aç olarak koyan 1 milyar insan, okula gidemeyen 200 milyon çocuk dost arıyor. Kölelik bitmiş olsa da parayla alınıp satılan 25 milyon insan dost arıyor. Bugün dostluğa, insanın dayanışmasına her günden fazla gereksinimimiz var. Bugün ülkemizde milyonlara kucak açmışsak, insani misafirperverlik devam edebiliyorsa bu toprakların dostluğa bakışı ve Neşet Babanın “gonul” genişliğinden kaynaklanıyor. Sanatın penceresi çok daha tesirli ve gerçek. Bizim açımızdan da insanı haklarıyla onurunu muhafazaya çalışan, gereksinimini gidermeye çalışan kurumlar açısından çok büyük bir araç. Bundan ötürü buradayız. Bunun için tüm sanatkarlarımıza, dayanak veren tüm kurum ve kuruluşlara ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Ahmet Misbah Demircan: Sinemalar kültür mirasımızın taşıyıcısı
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan; “İlk misyonumuz somut mirasımız oburu de somut olmayan mirasımızı korumak ve gelecek jenerasyonlara aktarmak. Bunları yaparken kitaplar, tiyatro, opera fakat en çok sinema yardımcı. Zira büyük bir emekle çekim yaparak milyonlarca milyarlarca beşere taşıma konusunda bize büyük fırsat veriyor. Türk kültürü yaptığı yapıtlarla dünyanın dört bir tarafından izleniyor, takip ediliyor hatta bir çok kişi Türkçe öğreniyor. Yapılan tüm sinemalar, kısa olsun uzun olsun hepsi bizim kültürümüzün somut mirasının, somut olmayan mirasının bir taşıyıcısı. Bu çerçeveden bakıldığında sinema kesiminin tüm paydaşlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Bu toplumun vicdanını, bütün dünyaya taşıyan bayrağımız Kızılayımızdır
Medeniyet ve kültürün insanlığa yeterlilik mi yoksa düşmanlık mı getirdiği konusunun geldiğimiz nokta olduğunu tabir eden Demircan; “Yunus Emre’nin hepimizin bildiği bir dörtlüğü var. İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. İlim kendin bilmektir. Kendin nedir? Vicdanımız, kalbimizden gelen sesimiz, ruhumuzdan getirdiğimiz insanlık hissimiz. Anadolu kültürü insanın kalbinin sesini dinlemeyi, vicdanın sesini dinlemeyi ona öğretir. Sen kendin bilmezsin bu birçok okumaktır? Kalbinin sesini, vicdanının sesini dinlemeyi öğrenemediysen, bu dostluktur, bu güzelliktir, kardeşliktir, o vakit okuduğun ilimlerin hiç manası yoktur. Bu toplumun vicdanını, kalbinin sesini taşıyan bütün dünyaya taşıyan bir bayrağımız varsa o da Kızılayımızdır. Sinema şenliğini yaparken başına boşuna dostluk konulmadı. Dostluk, vicdanın sesini dinleme bizim öz kültürümüzün ta kendisidir. Kızılay’ımızın bir yandan tüm dünyaya yardım yaparken öte yandan dostluğun bayrağını sallamayı ve onu da sinema şenliğiyle taçlandırmayı ihmal etmemesi ayrıyeten takdire şayandır, alkışı hak etmektedir. Bu sene Neşet Ertaş anısına yapılıyor. Neşet Ertaş ne diyor? Mahzur girmesin ortaya, dost merhem olsun yaraya. Dost için geldik dünyaya. Dost ile sohbet edelim. Dost için geldik buraya. Dost ile sohbet edelim” diyerek kelamlarına son verdi.
Onur Mükafatları Ayla Algan ve Yusuf Sezgin’e verildi
Festivalin Onur Mükafatları; sinemanın duayenlerinden Ayla Algan’a ve Türk sinemasının yıldız oyuncusu Yusuf Sezgin’e verildi. Rahatsızlığı nedeniyle geceye katılamayan Ayla Algan yerine mükafatı Şenlik Sanat Direktörü Lütfi Şen’in elinden Sevinç Özer aldı. Yusuf Sezgin onur mükafatını, Heyet üyesi Murat Tırpan’ın elinden aldı.
Neşet Ertaş Dostluk Mükafatı, Demir Özcan’a verildi
Bu yılki şenliğin anısına düzenlendiği Neşet Ertaş’ın ailesinden gelen bildiri, Heyet Üyesi Atalay Taşdiken tarafından iletildi. Neşet Ertaş Dostluk Mükafatı, Demir Özcan’ın İstanbul İstanbul sinemasına verildi. Şenliğin Fono Sinema Post Yapım mükafatı, Emre Sefer’in Babamın Öldüğü Gün sinemasına verildi.
Kızılay İnsani Bakış Mükafatı İranlı Perwiz Rostemi’nin
Festivalde bu yıl birinci kere verilen Kızılay İnsani Bakış Mükafatı; İranlı Perwiz Rostemi’nin Zagros’un 7 Senfonisi (Seven Symphonies of Zagros) sinemasına Türk Kızılay Genel Lideri Kerem Kınık tarafından takdim edildi.
En Düzgün Sinema Ödülü’nü Türk ve Şilili direktörler paylaştı
Festivalin “Panorama” ve “40 Yıllık Hatır” seçkilerinde 10 ülkeden 14 kısa sinema yarıştı.
Mansiyon Mükafatı, Agnieszka Nowosielska’nın Tabir (Vraj) sinemasına verildi. Özel Heyet Mükafatı, Valentina Casadei’nin Eylül Sonu (End of September) sinemasına verildi. En Yeterli Sinema Mükafatı, Heyet Lideri Ebru Ceylan tarafından açıklandı. Ödül; Şilili Direktör Katerina Harder’in Çöl Işıkları ile Kasım Ördek’in Birlikte, Yalnız sinemalarına verildi. En Uygun Sinema Mükafatı, Kasım Ördek’e Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan tarafından takdim edildi. Şilili Direktör Katerina Harder, gönderdiği görüntü ileti ile teşekkür etti. Mükafatını Zeynep Esra Kaya; Türk Kızılay Genel Lideri Kerem Kınık’tan aldı.
Türk Kızılay çatısı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü dayanaklarıyla düzenlenen şenliğin ana sponsorluğunu Halk Bank üstlendi. Beyoğlu Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nin de büyük dayanak sağladığı şenliğin küresel bağlantı iştirakini Anadolu Ajansı üstlendi. Şenlik kapsamında 22- 25 Aralık tarihleri ortasında İstanbul’da beş farklı yerde 27 ülkeden 48 kısa sinema ve 16 belgeselin gösterimi gerçekleştirildi. Ayrıyeten, Fono Sinema, Türk Medya, Sinefesto, TSA, İnterpress, Artizan Sanat ve Filmarası üzere birçok sinema ve medya kuruluşu da şenliğin destekçileri ortasında yer aldı.